Ilgın

Ilgın; İç Anadolu Bölgesinin tarih ve ticari yolları üzerinde kurulmuş, çok farklı medeniyetlerin beşiği olan, tarihi eserlerin, termal kaynakların, doğal zenginliklerinin, sanat ve kültürün birleştiği bir şehrimizdir.

Ilgın tarih boyunca Anadolu'nun kültür, ticaret ve şifa merkezi olmuştur. Her yönüyle zengin bir kültüre ve doğaya sahip olan Ilgın'ın turizm için önemi büyüktür.

Antik Dönemde (M.Ö. 1500-1200) Tyriaeum olarak adlandırılan Ilgın, Kral Yolu üzerinde bulunuş sebebiyle önemli bir şehir olarak dikkat çeker.

Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan Ilgın; Selçuklular döneminde ise yerin altından çıkan suya gönderme yaparak Ab-ı Germ (Kaplıca) şehri olarak tanınmıştır. Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat döneminde önemli devlet adamlarından olan Sahib Ata Fahrettin Ali 1236 yılında ilk Türk Hamam'ını inşa ettirir.

Osmanlı Dönemi'nde Ilgın; İstanbul ve taşrayı birbirine bağlayan anayol üzerindeki sağ kol olarak adlandırılan İstanbul-Mekke güzergâhında önemli bir yere sahipti.

Zamanın ticaret erbapları, gezginler, yolda kalanlar rahat etsin diye Sultan Murad devrinde bölgenin en büyük menzil külliyesi, bir Mimar Sinan Şaheseri olan "Lala Mustafa Paşa Menzil Külliyesi" inşa edilmiştir.

Büyük Taarruz öncesi Fahrettin Altay Paşa Komutasında ki 5. Süvari Kolordusu Ilgın'da konuşlanmış olup Kurtuluş Savaşına ilçemizde hazırlanmıştır. Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından denetlenmiştir.

Yalburt Hitit Su Anıtı

M.Ö. 1500-1200 yılları arasında şimdiki iskân yerinin 27 km kuzey doğusunda ki bu anıt Arzova savaşından önce Hitit Kralı Tuthalia tarafından su kaynağı inşa ettirmiştir.

Kareye yakın dikdörtgen planlı yapıda iki sıra blok taş kullanılmış, üst sırasında hiyeroglif yazılar mevcuttur. Hiyeroglif yazıda Kral Tuthaliya'nın savaş ve kahramanlıkları anlatılmaktadır.

Anıtın doğu tarafında açılmış iki adet su tahliye yerleri vardır.

Dediği Sultan Mescid ve Tekkesi

Beykonak (Tekke) kasabasının 1 km güney doğusundaki tepede yer alan yapı II. Kılıç Arslan'ın azatlı Cevriyelerinden Sanavber Hatun tarafından Mimar Eminüddin Mirgün'e yaptırılmıştır.

Sultan Dediği'nin Horasan'da Ahmet Yesevi neslinden olup asasını attığı ve nereye düşerse oraya gideceğini söylediğine dair menkıbe vardır.

Handevi Kandevi Zaviyesi Ve Türbesi

Kaplıca yanında, Sahip Ata Fahreddin tarafından 1267'de yapılmıştır. Kare planlı, üzeri kubbe ile örtülü baldaken tarzında ki türbede kırma taş ve tuğla malzeme kullanılmıştır. Ayrıca içinde iki adet mezar bulunan türbe, halkın dua ve dilek için sık sık uğradığı bir mekândır.

Şeyh Bedreddin (Sadeddin İsa) Türbesi

Lala Mustafa Paşa Külliyesi'nin güneyinde Şıhcarullah Mahallesinde ki çeşme mukarnaslı süsleme ve ön cephe düzenlemesi bakımından Selçuklu Döneminde XIII. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiştir. Çeşmede kesme taş malzeme kullanılmıştır.

Kuru (Meydan) Çeşmesi

Ilgın mutfağı, Orta Anadolu lezzetlerini yansıtır. Öne çıkan yemekler arasın

Etli Ekmek,Tandır Kebabı,Ilgın Köftesi,Höşmerim,Arabaşı Çorbası bulunur. Ayrıca, yöreye özgü "Ilgın Simidi" de meşhurdur.

Ulu Cami (Pir Hüseyin Bey Cami - Çukur Cami)

1422 yılında Karamanoğlu döneminde Turgut oğlu Pir Hüseyin Bey tarafından yaptırılmıştır. Cami enine gelişen dikdörtgen planlı ve mihrap önü kubbelidir. Yapıya batı ve kuzeyde ki birer kapıdan girilmektedir. Batı girişinin yanında sütun şeklinde sadaka taşı mevcuttur. Kuzeybatı köşedeki minare, kare prizmal kaide ve silindirik gövdelidir.

Sungur Bey Türbesi

Mahmuthisar köyünün 4 km kuzeyinde, Ilgın ovasına hâkim bir tepededir. 1341 tarihinde Karamanoğulları dönemine ait olduğu bilinmektedir. Sungur Bey'in kimliği hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Kare planlı ve üzeri pandantiflerle geçilen bir kubbe ile örtülüdür. Cephelerde basma ve kırma taş ile bol miktarda devşirme malzemeden yapılmıştır. Kubbede ise tuğla malzemeden yararlanılmıştır. Giriş kuzeyde ki mermer çerçeveli kapı ile sağlanmaktadır. İç mekânda ise Sungur Bey yer almaktadır.

Lala Mustafa Paşa Külliyesi

Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan menzil külliyesi sağ kol güzergâhında İstanbul Mekke hattında, Eskişehir-Konya arasındaki en önemli menzil durumundadır. Bu külliye Osmanlı döneminde bölgenin ticari merkezi olarak görülmüş ve külliyenin yapımında ticari yapılar ön plana çıkmıştır. Sultan Selim oğlu Sultan Murad zamanında Kıbrıs Fatihi Lala Mustafa Paşa tarafından 1576 yılında yaptırılmıştır. Birbirine bitişik iki büyük han, açık ve kapalı bölümlerden oluşan arasta, merkezinde cami, tabhane, imaret, sıbyan mektebi, hamam ve helalardan oluşan külliye Mimar Sinan tarafından yapılmıştır.

Redif Taburu Merkez Konağı

1894 tarihinde yapıldığı bilinmektedir. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı yapı iki katlıdır. Kesme taş malzemeli konak Sofalı Türk Evi planındadır. Kuzeyinde ki taş merdivenlerle girilmektedir.